SERTLEŞME SORUNUNA İLAÇSIZ, AMELİYATSIZ, AĞRISIZ, YAN ETKİSİZ, KALICI YENİ BİR TEDAVİ SEÇENEĞİ:
Penis sertleşmesi penis içerisindeki atar ve toplar damarların koordineli çalışması ile kanın penis içerisine hapsolması neticesinde meydana gelir. Damar yapısını bozan hastalıklarda penis damarları da etkilenerek sertleşme olmamasına, yetersiz sertleşme olmasına veya sertlik durumunun ilişki esnasında devam ettirilememesi şikayetlerine sebep olur. Halk arasında genelde yaşlanmanın bir sonucu olarak kabul edilir ve bu sebepten dolayı hastalar genelde doktora gitmezler. Ancak sertleşme sorunu yaşın ilerlemesinin bir sonucu değildir. Bu sorun tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Hayat kalitesini ciddi derecede bozan bu hastalığın birçok tedavi alternatifleri mevcuttur. Ancak ilişkiden önce alınan ve peniste sertleşmeyi sağlayan ilaçların bir çok yan etkileri mevcuttur. Bunlar baş ağrısı, kalp çarpıntısı, yüzde ve gözlerde kızarma, burunda tıkanıklık, tansiyon düşmesi, kendini kötü hissetmeden kalp krizi ve ölümlere kadar varabilen yan etkilerdir. Bu grup ilaçların hiç birisi kalıcı bir tedavi sağlamaz. Kullanılan ilaç, ilacın etki ettiği süre içerisinde peniste sertleşmeyi sağlar. Ayrıca bu ilaçları denemek için kullanan sağlıklı bireyler daha sonra penisde ilaç almadan oluşan sertlik durumunu beğenmeme psikolojisi veya ilaçsız ilişkiye giremeyeceğim psikolojisi içine girmektedirler. Bu yüzden kullanım endikasyonu kısıtlı ve doktor kontrolünde alınması gereken ilaçlardır.
Diğer bir tedavi alternatifi ise halk arasında mutluluk çubuğu olarak bilinen penil protezlerdir. Bu tedavide hastanın penisinin içerisine ameliyatla yarı sert yada şişirilip indirilebilen cihazlar yerleştirilir. Bu cihazların yerleştirilebilmesi için penisin içerisinde sertleşmeyi sağlayan yapıların içerisi boşaltılır ve boşalan alana protez yerleştirilir. İlişkiye gireceği zaman hasta kendisi protezi şişirerek aktif hale getirir, ilişki bittikten sonra ise eski haline getirir. Protez başarılı bir şekilde yerleştirildiği zaman hasta bu hastalığından kurtulur. Bu tedavinin dezavantajları ise ameliyat gerektirmesi ve pahalı olmasıdır. En büyük dezavantajı ise geri dönüşümünün olmamasıdır. Yani hasta bu tedaviyi beğenmediği takdirde eski haline döndürme gerçekleştirilemez çünkü penis içerisinde sertleşmeyi sağlayan yapıların içleri boşaltılmıştır. Bu yüzden mutluluk çubuğu hasta tarafından beğenilmediği yada komplikasyonlar nedeniyle çıkartılmak zorunda kalındığı zaman hasta bundan sonra organını sadece idrar yapmak için kullanabilir.
Düşük yoğunluklu şok dalga tedavisi ise sertleşme sorunu olan hastalarda etkili, yan etkisi olmayan ve kalıcı bir tedavi sağlayabilmektedir. Bu cihaz, sertleşme sorunu olan hastalara vücut dışından düşük yoğunlukta şok dalgaları verecek şekilde özel olarak dizayn edilmiştir. Düşük yoğunluklu şok dalgaları penis içerisinde sertleşmeyi sağlayan damarları uyarmakta ve yeniden faal hale getirmektedir. Ayrıca peniste kan gelmeyen dokuların olduğu bölümlerde anjiogenez denen yeniden damar oluşumuna neden olarak kalıcı bir tedavi sağlamaktadır. İşlem periyodik aralıklarla 4-6 seansta yapılmakta ve her seans 30-35 dakika sürmektedir. Bu sayede az kanlanan dokular anjiogenez neticesinde çok kanlanır hale gelerek kalıcı bir tedavi imkanı sağlamaktadır. Düşük yoğunluklu bu şok dalga tedavisinin insan vücuduna yan etkisi ve zararı olmayıp, başka bir hastalığa da yol açmaz. Tedavi esnasında hasta ağrı hissetmez. Hastanın kullandığı ilaçlarla olumsuz etkileşimi yoktur. Cerrahi bir işlem değildir. Sertleşme için kullanılan ilaçlarda olduğu gibi cinsel aktiviteyi önceden planlamaya ihtiyaç yoktur. Tedavi ayaktan poliklinik şartlarında yapılmaktadır. Hastanede yatış ya da anestezi gerektirmez. Ancak mutluluk çubuğunda olduğu gibi başarısı yüzde yüz değildir. Yan etkisi ve bundan sonraki yapılması planlanan tedavilere engel olmamasından dolayı invazif tedavilerden önce denenebilecek bir yeni tedavi alternatifidir.
Prof. Dr. Mete Kilciler
Medicalpark Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı
[email protected]
[email protected]